1 Haziran 2008 Pazar

Marka Kent olmak nedir, ne değildir?


2005 Şubat tarihli “Bir kentin kaderini değiştirmek”, 2007 Kasım tarihli “Bir şehri markalaştırmak” ve 2008 Mayıs tarihli "Adana nasıl markalaşır?" başlıklı makalelerimin gördüğü ilgi üzerine, şirketçe kent markalaştırması üzerine danışmanlık hizmeti verip vermemeyi konuşmaya başladık.
Marka yaratma ve yönetme alanındaki tecrübemizden* dolayı kent markalaştırması üzerine de pekâlâ hizmet üretebiliriz diye düşündük ve 2008 yılının başından itibaren 6 aylık bir araştırma ve bilgilenme çabası içerisine girdik.

  • Destinasyon markalaşması ve turizm stratejileri üzerine kitaplar, tezler, makaleler okuduk
  • Kent markalaşması üzerine danışmanlık hizmeti veren yerli ve yabancı danışman kurum ve kişilerin çalışmalarını inceledik.
  • Kendiliğinden markalaşmış kentleri inceledik.
  • Planlama yaparak markalaşmayı başarmış şehirleri inceledik.
  • Kentlerini markalaştırmak için planlar geliştiren ve uygulamakta olan şehirleri inceledik.

Tüm bu araştırmalarımız sonucunda bir kenti markalaştırmak üzere nasıl bir yol ve yöntem izlenmesi gerektiğine dair Referans Noktası’na ait bir kent markalaştırması sistemi geliştirdik.

2008’in Temmuz ayında da markalaştırabileceğimizi düşündüğümüz kentlerin kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ile irtibata geçtik ve görüşmeler yaptık.

Gerek danışmanlık paketimizi hazırlamak için yaptığımız araştırmalarda gerekse kentlerin ileri gelenleriyle yaptığımız görüşmelerde şunu fark ettik: Çoğunluk, belediyecilik projelerinin hayata geçmesiyle/tamamlanmasıyla veya ilin bir köşesindeki antik kentin gün yüzüne çıkarılmasıyla yahut ilin farklı bir köşesindeki doğa harikasının tanıtılmasıyla kentlerinin markalaşacağını sanıyorlardı.

Biz ise bu yaklaşımlarım “marka kent” olma ile uzaktan yakından alakası olmadığını düşünüyoruz. Bu yazı bir kenti markalaştırmak için bizim (Referans Noktası’nın) yaklaşımını sizlerle paylaşmak için kaleme alınmıştır. (Okuduktan sonra mutlaka yorumlarınızı ve katkılarınızı bekliyorum).

Nereyi markalaştırmayı düşünüyorsunuz?
  • Bir ilin tamamını mı?
    • Bir ilin tamamının markalaşması olgusuna henüz yeryüzünde örnek yok.
  • İlin herhangi bir köşesindeki doğa harikasını mı veya tarihi (antik) zenginliklerini mi?
    • Tarihi ve doğal güzelliklerine turist çeken ama markalaşamayan binlerce kent/il var.
  • İlin merkez ilçesini (kenti) mi?
    • Marka Kent kavramı veya şehri markalaştırmak kavramları ilin metropolü ile ilintilidir.

Bir ilin sınırları içerisinde tüm dünyanın görmek isteyeceği doğal ve tarihi yerler bulunabilir. Bu lokasyonlar dünyada ilgi görüyor ve bol turist çekiyor olabilir. Böyle olduğu halde ilin metropolü (kent) bu ilgi ve turistten faydalanamıyorsa “Marka Kent” olgusundan bahsedemeyiz.

İl sınırları içerisine turist çekmeyi başarmış, fakat metropolüne (kentine) turist çekmeyi başaramamış bir sürü il vardır. Kapadokya-Nevşehir, Pamukkale-Denizli, Bodrum-Muğla buna örnektir.

“Marka Kent” kavramı tüm ile değil, ilin merkezine (kente) yatırımcı, alıcı ve turist çekmeye odaklanır. Bu sebeple “Marka Kent” olmaya çalışan illerin kent dışında ama il sınırları içerisinde olan yerlere yatırım yapması tatlı bir girişimden öteye geçemez. Bu tip girişimler “Marka Kent” projesine çok az katkıda bulunur.

Tabiî ki bir şehrin Valisi, Belediye Başkanı ve diğer şehir ileri gelenleri il sınırlarındaki her yerin güzelleşmesini ve dünyaca ilgi çekmesini isteyebilir. Bunun için plan ve projeler yapabilir veya yapılan plan ve projeleri destekleyebilirler. Ama Marka Kent olma iddiasındalarsa, güzelleştirmeye ve dünyanın ilgisini çekmeye metropolden (kentten) başlamalıdırlar.

Bir ilin kentini markalaştırmaya çalışmak o ilin dört bir yanına dağılmış tüm özelliklerini markalaştırmaya çalışmaktan daha kolay ve hesaplıdır. Kentlerin markalaşmak için daha fazla avantajları vardır.
  • Havaalanları kentlere yapılır.
  • İyi oteller kentlerde bulunur.
  • Kentlerin gece ve sosyal hayatı daha zengindir.
  • Güçlü resmi kurumlar kentlerdedir.

Dünyanın ilgisini ve turistini çeken bir kentin diğer ilçeleri veya ilin herhangi bir köşesindeki tarihi yeri veya doğal güzelliği de bundan kolayca faydalanacaktır.

Bir kent neden markalaşmaya çalışsın ki?

Coğrafi olarak avantaja sahip her şehir kendi kaynaklarıyla büyümeyi başarabilir. Düzenli olarak nüfusu, kişi başı geliri artabilir. Kentsel dönüşümünü sağlayabilir. Pırıl pırıl sokakları, harika yapıları, tıkır tıkır çalışan kamu kuruluşları, şehrine aşık hemşerileri olabilir. Milyonluk şehir olabilir, ama bu onu markalaştırmaz.

Kendi yağıyla kavrulan, içe kapanık metropoller Marka Kent olma iddiası taşıyamazlar. Bir şehir dışardan yatırımcı, alıcı ve turist çekmek için markalaşmaya çalışır. Zaten bu amacı güden (ihtiyacı hisseden) yeryüzündeki binlerce kent birbiriyle rekabet halindedir.

Her kent markalaşma peşinde olmayabilir. Buna ihtiyaç duymuyor olabilir. Türkiye çapında farkındalık kendisine yetiyor olabilir. Bu sebeple her kent “Marka Kent” olmaya çalışmayabilir.

Kendi yağıyla kavrularak elde ettiği büyümeden memnun olmayan kentler markalaşma çabası içine girmelidir. Şehrinizde yaşayanlara daha yüksek yaşam kalitesi sunmak için etrafınızdaki ve dünyadaki marka kentler ile rekabet etmeniz gerektiğini ihtiyacını hissetmek, Marka Kent olma bilincinin ilk aşamasıdır.

 “Rekabet sadece ürünler ve firmalar arasında gerçekleşmez. Ülkeler ve şehirler de birbirleriyle rekabet eder.”
Philip Kotler
Pazarlama Gurusu

Kentinizi markalaştırmak için nereden başlayacaksınız?

Marka Kent olmak için öncelikle kenti ve ili dışa açmanız gerekir. Hemşeri olmayan yatırımcıları, alıcıları ve turistleri sürekli artan bir ivme ile şehre çekebilmeniz gerekir. Bunu, yani Marka Kent olmayı başarabilmeniz için size 4 adım öneriyoruz:

  1. Kentinizi merak ettirteceksiniz.
    1. Dünyadaki insanlar kentinizin adını düzenli olarak duymalı.
                                                              i.      İlgi çekici bir özellik sayesinde kentiniz sürekli gündeme gelmelidir. (Bu özelliğiniz rakip şehirlerin özelliklerini dövebilmelidir)
                                                            ii.      Medyada görünürlük ve fısıltıdan etkin ve yoğun bir şekilde yararlanmalısınız. (Medyada görünürlük: Basında, televizyonda ve internette şehrinizden çeşitli vesileler ile bahsedilmesi. Fısıltı: şehri ziyaret eden yatırımcı, alıcı ve turistlerin lobisi, ağızdan ağza pazarlama, tavsiye)
                                                          iii.      Kenti en az 1 özelliğiyle anabilecek en az 1 milyar dünya vatandaşı oluşturmalısınız.
                                                          iv.      Dünyada ilk akla gelen 100 şehirden biri olmalısınız.
    1. Günümüzde insanlara ulaşmanın ve insanların size ulaşmasının en etkili yolu internettir. Şehrinizin internetteki varlığını çok iyi yönetmeniz gerekir. Dünyanın dört bir yanından insanlar Google’da kentinizin adını girerek araştırma yapmalıdır.
                                                              i.      İstanbul dahil istisnasız tüm illerimiz Google’da en az araştırılan illerdendir. Yani dünya hiçbir ilimizi merak etmemektedir.
                                                            ii.      Google’da aranan ilk 100 dünya kenti arasına girmeye çalışmalısınız.
                                                          iii.      Kentinizin adını Google’a girdiğinizde karşınıza gelen sayfanın en başında valiliğin ve belediyenin sitesini görürsünüz. (İstisnasız tüm illerimiz için bu geçerlidir) Bu siteler genellikle hemşerilere yönelik hazırlanmış, tasarımıyla sıkıcı sitelerdir. (Şehrinizi merak eden yabancı birisi bu sitelere girdiğinde merakının yersiz olduğunu düşünecektir.)
                                                          iv.      Valiliğiniz şehrinize ait aşağıdaki alan adlarını almalı ve aşağıda belirtilen içerikle yabancı dillerde on-line yapmalıdır.  (“kent” yazan yerde kendi şehrinizin adı yazdığını düşünün)
                                                            v.      www.kent.com sitesi il ve kent hakkındaki tüm siteleri tanıtan ve link veren bir portal olmalıdır.
                                                          vi.      www.kent.com.tr sitesinde kent hakkında tarihsel, sosyal, coğrafi, eğlencesel ve ekonomik bilgiler verilmelidir.
                                                        vii.      www.kent.net sitesi gençlere yönelik düzenlenmelidir. Kentinize üniversite öğrencisi ve genç turist çekmek için içeriklendirilmelidir.
                                                      viii.      www.kent.biz sitesinde kentin ve ilin iş hayatına yönelik bilgiler verilmelidir.
                                                          ix.      www.kent.info sitesinde ilinizin doğal, kültürel ve tarihi yerleri hakkında turistik bilgiler verilmelidir.
    1. Kentinizi ziyaret etmek isteyen en az 250 milyon dünya vatandaşı yaratmalısınız.
                                                              i.      “Görmek istediğiniz dünya kentleri hangileridir” anketinde dereceye girmelisiniz.
                                                            ii.      Bu 250 milyon dünya vatandaşı kentinizin Türkiye’de olduğunu bilmelidirler.

  1. Kente gelenlere misafirperver davranacaksınız.
    1. Şehre gelenlere kendi kültürünüzü dayatmayın, onların kültürlerine göre hizmet üretin.
    2. Kentinizi yabancıların da kullanabileceği şekilde yapılandırın.
    3. Hemşerilerinizi yabancı konuk ağırlamak için motive edin ve eğitin.

  1. Kentinizdeki sanayiyi ve ticareti kolaylaştıracak ve kümeleyeceksiniz.
    1. Sanayi ve hizmet sektörlerinizi kategorik olarak konuşlandırın.
    2. Yatırım ve ticaret bürokrasisini azaltın.
    3. Fuar ve kongrelere önem verin.
    4. İş dünyasına rehberlik edecek ajanslar kurun.

  1. Keyifle yaşanılacak bir kent ortamı yaratacaksınız.
    1. Kentinizi güzelleştirmeye, kentsel dönüşümünüzü tamamlamaya çalışın. Ama bu faaliyeti kentinizi markalaştırmak için en öne koymayın. (Bakın ben de dördüncü sıraya koyuyorum.)
    2. Şehrin gelişim planlarını tamamlamak, kentsel dönüşümünü sağlamak, Marka Kent olmak için yeter şart değildir. Kentsel eksikliklerinize rağmen Marka Kent olabilirsiniz.

Marka Kent yaklaşımımızı özetlemek gerekirse;
  • İlinizi değil, kentinizi markalaştırmaya çalışın. Markalaştırma kaynaklarınızı ilin her tarafına değil, kentinize ayırın.
  • Marka Kent olmak için dışa açılmayı kabul etmiş olmanız gerekir. Yabancılara uyum sağlamayı ve hizmet etmeyi öğrenin.
  • Şehrinizi markalaştırmak için kentsel dönüşüm şart değildir. (Yakışıklı olmasanız da aranan jön olabilirsiniz. Ör: Çirkin Kral: Yılmaz Güney)
  • Marka Kent olmak için şehrin alamet-i farikasını (farklılık göstergesini) bulmanız ve ona bir öykü ile kimlik kazandırmanız gerekir.
  • Kentiniz hakkında konuşan ne kadar çok dünyalı varsa o kadar markasınız demektir.
  • Şehrinizin internetteki varlığını güçlendirmeniz gerekir.


*Kurucusu ve yöneticisi olduğum Referans Noktası, 2004 yılının Mayıs ayından beri marka yönetimi, pazarlama, perakende ve kurumsal iletişim alanlarında firmalara danışmanlık hizmeti üretmektedir.

İnternet Sitem: www.muratsaylan.com

1 Mayıs 2008 Perşembe

Adana Nasıl Markalaşır?


Kent markalaştırması üzerine geliştirdiğimiz sistemi bir şehir için uygulamaya karar verdiğimizde seçim yapmak zor olmadı; 01 plakalı ilimiz Adana’yı seçtik.

Adana’yı her yönüyle araştırmaya koyulduk. Adanalılar ile görüştük. Adana üzerine çalıştıkça Adana’yı daha çok sevdik ve çok kapsamlı bir dosya hazırladık.

 “Adana nasıl markalaşır?” sorumuza bulduğumuz cevaplara nasıl ulaştığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Adana araştırmamız bittiğinde tespitlerimiz şunlar oldu;
  1. Adana son 20 yıldır duraklama dönemi yaşamaktadır. Bu dönemde birçok şehre geçilmiştir. Devlet Planlama Teşkilatı’nın 2003 yılında yaptığı illerin sosyoekonomik gelişmişlik sırasına göre Adana 8. sıradadır. Bu duraklama dönemine son verilmez ise 5 yıl içerisinde DPT sıralamasında ilk 15’e dahi giremeyecektir.

  1. Adana köklü sanayi geçmişine ve tarımcılığına rağmen 2007 yılında Capital500 sıralamasına sadece 6 şirket sokabilmiştir. Aynı listeye Bursa’dan 32, Kocaeli’nden 26, Gaziantep’ten 13, Kayseri’den 12 şirket girmiştir.

  1. Adana 2007 yılında sadece 1 milyar 100 milyon dolarlık ihracat yaparak, 9. sırada yer almıştır. 2007 yılındaki dış ticaret açığı ise 1 milyar dolardan fazladır.

  1. Adanalılar motivasyonsuzdur. Sanki Adana’nın üzerinde ölü toprağı varmışçasına hiç kimse Adana’nın      tekrar şahlanıp büyüyeceğine, hele dünyaca ilgi çeken bir kent haline gelebileceğine inanmamaktadır. Adana zenginlerini, kurumlarını, gençlerini ve nitelikli çalışanlarını büyük illere kaptırmaya başlamıştır.

  1. Adana yeterince değerlendirilememiş kıymetli kaynaklara sahiptir.
    1. Adana ili 2 milyondan, kenti ise 1,5 milyondan fazla nüfusa sahiptir.
    2. Adana kenti, ılık ve zorlu olmayan iklim şartları ile kışın yaşamak için en elverişli şehirlerden biridir.
    3. Adana’nın tüm ilçeleri turistik değerlere sahiptir.
    4. Adana tarıma elverişli uçsuz bucaksız arazilere ve bol su kaynaklarına sahiptir.

  1. Mükemmel havası ve manzarası, tarihi ve doğal güzellikleri, Akdeniz’e uzanan harika kıyıları, dünyaca ünlü kebabı olmasına, hatta İncirlik üssüne ev sahipliği yapmasına rağmen Adana’nın turist çekememesi düşündürücüdür.

  1. Adana, kendine has marka değerlerini belirleyememiş ve bu alâmetifarikalarını işleyememiştir. Adana deyince insanların aklına olumlu algılamalar maalesef gelmemektedir.

  1. Adana’nın daha çok sürdürülebilir etkinliklere ve sürdürülebilir talep gören projelere ihtiyacı vardır. (Sürdürülebilir: Müşterileri ve/veya sponsorları sayesinde giderlerini ve gelişme yatırımlarını karşılayabilen yapıda olan projeler.)

  1. Ortadoğu’nun Adana’sı, Rönesans’ın Floransa’sı gibi olmalıdır. Üzerinde iyi çalışılırsa Ortadoğu’da Dubai’den sonra en ilgi çeken kent Adana olabilir.
  2. Bir şehir kendini ne kadar merak ettirtiyorsa ve hakkında konuşturuyorsa o kadar markadır. Yaptığımız internet ölçümlerine göre; Adana Türkler tarafından bile en az merak edilen illerdendir. Yurtdışından ve içinden internette Adana araştırması yapan insan sayısı çok azdır. İnternette Adana’yı araştıranlar Adana’da yaşayanlardır.

  1. Günümüz dünyasında bir şehir internette etkili bir şekilde yer almadıkça marka şehir olamaz. Şehirlerin      potansiyel ziyaretçilerini ilk cezp etmeleri gereken yer internettir. (Adana hakkında 42 milyon web sayfası varken, New York hakkında 1 milyardan fazla web sayfası vardır.)
    1. Maalesef Adana’yı tanıtan siteler can sıkıcıdır.“Adana” yazarak Google’da aradığınızda karşınıza valiliğin ve belediyenin siteleri çıkmaktadır. Her iki site de aslen Adanalılara hitap eden siteler, ilgisini ve kendisini Adana’ya çekmeyi düşündüğünüz turistlere hitap etmeyen siteler. Yurtdışından veya yurt içinden Google’da “Adana” yazarak arama yapan kişilerin karşısına sadece resmi siteler değil bilgilendirici ve eğlenceli siteler çıkmalıdır.

Bu tespitlerimizden sonra, Adana’nın potansiyeline uygun olarak hedeflerin ne olması gerektiğini belirledik.

Adana’nın Hedefleri Ne Olmalı?

  1. Adana’nın ve Adanalının refahını artırmak.
    1. 2007 yılındaki 7.300 $’lık kişi başı yıllık geliri 2011 yılında 10.000 USD’ye, 2014 yılında 15.000 USD’ye, 2019 yılında 25.000 USD’ye çıkarmak.
    2. 2007 yılında Capital 500 sıralamasına giren 6 Adanalı şirketi sayısını 2011 yılında 10’a, 2014 yılında 20’ye, 2019 yılında 40’a çıkarmak.

  1. Adana kentine yatırımcı, alıcı ve turist çekmek.
    1. 2007 yılında 142 adet olan yabancı sermayeli şirket sayısını 2011 yılında 500’e, 2014 yılında 1000’e, 2019 yılında 5000’e çıkarmak.
    2. 2007 yılındaki 50 bin olan yabancı turist sayısını 2011 yılında 250 bine, 2014 yılında 1 milyona, 2019 yılında 5 milyona çıkarmak.

  1. Adana’nın dünyaca bilinirliğini artırmak.
    1. Yabancı medyada Adana hakkında çıkan haberlerin değerini (eşdeğer reklam maliyetini) 2011 yılında 5 milyon USD’ye, 2014 yılında 20 milyon USD’ye, 2019 yılında 50 milyon USD’ye çıkarmak.

  1. Adana kentinden beyin göçünü durdurmak. Adana kentine nitelikli göçün gelmesini sağlamak.
    1. 2007 yılında 19 bin olan şirket sayısını 2011 yılında 25 bine, 2014 yılında 40 bine, 2019 yılında 80 bine çıkarmak.

  1. Adana’nın kentsel dönüşümüne proje ve kaynak desteği sağlamak.
    1. 2007 yılında Adana’da toplanan 2 milyar YTL’lik vergi miktarını 2011 yılında 5 milyar YTL’ye,       2014 yılında 10 milyar YTL’ye, 2019 yılında 30 milyar YTL’ye çıkarmak.


Geleceğin Adanası Nasıl Olmalı? 
Yıl 2030;
  1. Kentsel dönüşümünü tamamlamış ve planlı büyüyen,
  2. Ağır sanayiden değil, tarım, gıda, teknoloji, bilişim, enerji, eğitim, hizmet ve turizm sektöründen gelir elde eden,
  3. Ulusal arenada rekabet eden en az 300 markanın sahibi olan,
  4. Global reklamveren haline gelmiş en az 10 markaya sahip olan,
  5. Şehrin 10 katı yerli ve yabancı turist çeken,
  6. Nitelikli iş gücünü çeken,
  7. Öğrencilerin ve genç girişimcilerin tercihi olan,
  8. Devlet Planlama Teşkilatı’nın sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında 1.sırada olan,
  9. 30 milyar dolar ihracat yapan ve 20 milyar dolar dış ticaret fazlası veren bir şehir olmalı.

Bu hedeflere ulaşılabilir mi? Hedef olarak öne konulurlarsa neden olmasın!

Adana’yı geliştirmek, herkesin hem fikir olacağı gibi, öncelikle belediyenin görevidir. Sonrasında valiliğe, kaymakamlıklara, odalara, sivil toplum kuruluşlarına ve hemşerilere de görevler düşmektedir.

Saydığımız bu kurumlar ve başındaki yöneticiler Adana’yı geliştirmek için farklı pencerelerden bakmaktadırlar. Ama bu doğru değildir. Söz konusu kurumlar Adana’yı geliştirmek istiyorlarsa “Marka Kent Adana” penceresinden bakmalıdırlar.

Marka Kent Adana” kavramı
Adana kenti, Adana iline bağlı Seyhan ve Yüreğir ilçelerinin kesiştiği sınır çizgisindeki metropol yerleşkesidir. “Marka Kent Adana” kavramıyla Adana ili sınırları içerisindeki tüm bölgeyi değil, Adana adıyla anılan metropolü markalaştırmayı anlamalıyız. Şehir ileri gelenleri öncelikle kenti markalaştırmaya sonra da ili markalaştırmaya çalışmalıdırlar.

Öncelikli amaç Adana’nın tümüne turist çekmek veya Adana ili içerisindeki her yeri dünyaca bilinir kılmak değil, Adana metropolünü dünyaca bilinir kılmak ve bu metropole turist çekmek olmalıdır.

Adana markalaşmalı mı?
Adanalılar şehirlerini daha yaşanılır kılmak, kendi refahlarını artırmak, Adana’dan ilelebet gururla bahsetmek istiyorlarsa Adana’yı markalaştırmak zorundalar. Çünkü Türkiye’deki ve dünyadaki diğer şehirler markalaşmak için faaliyetlerine çoktan başladılar bile.

Adanalılar hedeflerini yüksek tutmalıdırlar. Adanalılar, Adana’yı sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en güzel kenti yapmaya inanmalı, odaklanmalı ve çalışmalıdırlar.

Adanalılar görmek istedikleri Adana için ödün vermeden ilerlemelidirler. Adana’yı markalaştırmak için gerekiyorsa Adana’yı baştan yaratmalıdırlar.

Markalaşmaya hizmet edecek projeler üretilmelidir.
Adana’nın markalaşması için sadece alâmetifarikalarının tespit edilmesi yetmez. Adana’nın markalaşması için sadece yoğun ve sürekli iletişim faaliyetleri yetmez, Adana’ya can verecek yeni projelere ihtiyaç vardır. Merak uyandıran, ağızdan ağza konuşulan ve haber değeri olan projelere ihtiyaç vardır. Adana’nın çehresini değiştirecek projelere ihtiyaç vardır.

İlk ne yapmak gerekiyor?
Adana’nın markalaşma çalışmaları hangi odak/birim tarafından nasıl bir yöntem ile yürütüleceğine karar verilmelidir.

Markalaşma çalışmalarını yürütecek birime tüm Adanalı kamu ve özel kuruluşlar maddi ve manevi destekte bulunmalıdırlar. Bulunurlarsa bu yazıda çizdiğimiz 2030 hedefine kolayca ulaşırlar.

Adana’nın Hedef Kitlesi Kim Olmalıdır?

Adana’nın zenginleşmesini sağlayacak kesimler kimlerdir sorusuna vereceğimiz cevap Adana’nın hedef kitlelerini belirleyecektir.

Hedef kitleler bireylerden ve kurumlardan oluşur. Hangi profildeki birey ve kurumları Adana’ya çekmek istiyorsanız bunları net bir şekilde belirlemelisiniz.

Bizce Adana’nın hedef kitleleri aşağıdaki gibi olmalıdır;

  1. Türk Gençleri
    1. Gezmeyi ve eğlenmeyi sevenler, Üniversite çağına gelenler, İş kurmayı düşünenler
    2. Türkiye’nin en büyük avantajı genç nüfusa sahip olmasıdır. Bu hep dile getirilir. Aynı yaklaşım şehirler için de geçerlidir. Şehirde yaşayan genç nüfusun sayısı şehrin zenginliğini doğrudan etkiler.
    3. Adana, kendi gençlerini diğer şehirlere kaptırmaması gerektiği gibi, diğer şehirlerden gençleri çekebilmelidir. 

  1. İş Adamları ve Yöneticiler
    1. Perakende markaları (mağazalar), Üretim ve hizmet firmaları (ofisler), Oteller
    2. Bir şehrin zenginliği sahip olduğu şirket sayısı ile doğru orantılıdır.
    3. Adana zenginleşmek ve markalaşmak istiyorsa her büyüklükten yerli ve yabancı şirketleri kendine çekmelidir.

  1. Çevre illerin A ve B Sosyo Ekonomik Statü’deki vatandaşları
    1. Adana’ya komşu olan illerin bazılarının nüfusu kalabalık ve kişi başı geliri yüksektir. 
    2. Adana çevre illere göre flaş bir şehirdir. Çevre illerden daha fazla sosyal imkanlara sahiptir. Çevre illerin zenginleri gerek eğlence, gerek alışveriş, gerekse yatırım için Adana’yı tercih etmelidir.

  1. Ortadoğu ülkelerinin zengin vatandaşları
    1. Adana konumu itibariyle Ortadoğu’ya çok yakındır.
    2. Ortadoğu’da bulunan ülkelerdeki zenginlerde müthiş bir sermaye birikimi mevcuttur. Bu sermaye sahipleri gezecekleri ve yatırım yapacakları keyifli şehirler aramaktadırlar. Bütün dünya Ortadoğulu sermaye sahiplerini ülkelerine çekmeye çalışmaktadır.
    3. Adana Ortadoğu ülkelerinin zenginlerini kendisine çekebilmelidir.

  1. Türkiye’ye gelen yabancı turistler
    1. Türkiye’ye tatile gelen turistlerin çok büyük bir çoğunluğu tatil köylerine gelmektedir. Bu tip turistler hem turizm gelirlerimize hem de Türkiye’nin tanıtımına pek fazla katkıda bulunmamaktadır. (Turizm bakanlığı Türkiye’yi “tatil köyü turizminden” kurtarmak için tarih, kültür, tur ve kent turizmine önem verilmesini kararlaştırmıştır.) Direkt tatil köyüne değil de, gezmeye gelen turistler daha fazla döviz bırakmakta ve Türkiye’nin tanıtımına daha fazla fayda sağlamaktadırlar.
    2. Türkiye’yi gezmeye gelen turistlerin Adana’yı da gezmeleri için tanıtım çalışmaları yapılmalıdır.

  1. Turizm şirketleri
    1. Yerli ve yabancı turizm acenteleri, Havayolları firmaları
    2. Turistlerin kararlarını etkileyenlerin en başında tur şirketleri gelmektedir. Tur şirketlerine Adana’nın tanıtımı yapılmalı, turistik yerleri gezdirilmelidir.
    3. Tur programlarına Adana’yı alan turizm şirketleri sübvanse edilmelidir.
    4. Adana’da tur düzenleyecek turizm firmalarının kurulması için teşvik paketleri oluşturulmalıdır.

  1. Yerli ve yabancı hastalar (sağlık turizmi)
    1. Sigorta şirketleri, Hastaneler
    2. Dünyada sağlık turizmi git gide daha fazla önem kazanmaktadır. Sağlık amacıyla seyahat eden turistler tedavi gördükleri yerlerde önemli harcamalar yapmaktadırlar. Zengin ülkelerin sigortalı vatandaşlarının tedavi için Adana’daki hastaneleri seçmesini sağlamalıyız.

  1. Alt hedef kitleler
    1. Sinema severler, spor severler, edebiyat severler…


“Adana nasıl markalaşır?” sorumuza cevaplar üretmeden önce aldığımız yol yukarıdaki gibi oldu.

Sonrasında Adana’nın markalaşması için; yöntem, konumlandırma, projeler ve iletişim faaliyetleri belirledik. Bu çalışmalarımız yazıya dökülemeyecek kadar geniş ve detaylı olduğundan bu yazıya eklemiyoruz. (Sansür için kusurumuza bakmayın)

Stratejik ve yaratıcı fikirlere dayanan bu bölümü sadece Adanalı karar vericilere anlatmak isteriz.

Bir şehri markalaştırma faaliyetlerine başlamadan önce nasıl bir çalışma içerisine girilmesi gerektiği sorularına bu yazı cevap verebildi diye düşünüyorum.

Sevgiyle kalın.

İnternet Sitem: www.muratsaylan.com